Kızıl Saçlı Dilber
Şubat 2021 | Sayı 12 | Sayfa 01
Guillaume Apollinaire | çev.: Necati Cumalı

Kızıl Saçlı Dilber

ele güne karşı duygu dolu bir insan olarak ortadayım

hayatı anladım ölümü de bir ölümlü ancak benim kadar anlar

denedim acının her türlüsünü sevinçlerini aşkın

bazı bazı yabana atılmadı düşündüklerim

birkaç dil bilirim

az çok gezdim tozdum

savaşı gördüm topçuda piyadede

başımdan yaralandım kloroform verip yardılar

en yakın dostlarım bu allanın belâsı kavgada gitti

eskiden yeniden bir insan ancak benim kadar anlar

bu savaşı bugünlük bir yana bırakalım da

biz bize bize göre dostlar

bir sürü giden gelenekle yenilik buyruklukla serüven

 

kapışmasını bir hükme bağlayalım

sizler ki ağzınızın yapısı tanrı ağzıyla bir

ağzınızdan her çıkan buyruk demektir

hoşgörün sırasında karşılaştırınca

o buyruk dışına çıkmayan kulları

biz serüvenden serüvene koşanlarla

 

düşman tutmayın bizi kendinize

size geçmiş bilinmedik ülkeler bağışlamaktı meramımız

sır çiçek sunar o ülkede her kim uzatırsa elin

o ülkede yeni yeni ateşler renk renk görülmedik

akla imgeleme sığmaz nice bin görüntüler

her biri gerçekleştirmeyi bekler

 

meramımız erişmek o iyilik diyarına o suspus o uçsuz bucaksız

zaman olur eldedir zaman olur ki tekrar geçer ele

acınsın biz durmadan gelecekle sonsuz

sınırlarında dövüşenlere

acınsın hata ettiklerimize günah işlediklerimize

 

geldi çattı sarsıcı yaz mevsimi

gençliğim tıpkı göçüp giden bahar

ey güneş gelen o yakıcı bilgelik demi

beklediğim

 

o tatlı o soylu biçimle beraber

seveyim diye ölünceye kadar

kendine çeker beni gücüyle bir mıknatısın

tapılası cana yakın

kızıl saçlı bir dilber

 

derler saçları altın

uzun güzel bir şavkın

göz alan alevlerinde

çay gülleri yana söne

gülün gülün gene bana

karşımda cümle âlem hele siz buralılar

demeye dilim varmaz desem neler var

neler var demeye kalksam izniniz çıkmaz

gelin acıyın bana.



Guillaume Apollinaire

çev.: Necati Cumalı

La Rubica (1954) - Francesco Soria Aedo