Olacaksa Böyle Olacak
Elimde bir odun yontmasını bilmiyorum
İşin aslı kimse bilmiyor
Odun büyük değil
ama günden güne büyüyor
Su az ırmak kıyısında değil
bozkırda dev bir diken gibi büyüyor ağaç
büyümesi istenmeyen her şey gibi
öfke ve sabırsızlıkla
büyüdükçe dünyayı görüyor
denizleri ırmakları yolları kentleri fabrikaları kızları
kavgayı görüyor
uzuyor dikenleri
dünyaya bir kere geliniyor ve bir kere gidiliyor iki ölüm olmadığına
göre o tek ölüm yiğitçe olsun demiş çerkesler
kendi kendine batıyor dikenleri
görüp de dokunamadıkça
koşup katılamadıkça
kavruluyor
müziği duyuyorum
dinlemesini biliyor söylemesini bilmiyorum
müzik iyi güzel de
pek bilmiyorum müziği
gürültü daha iyi değil mi susmaktan
kulağın ağrırsa darılma bana
kavalımı hem çalmasını hem yontmasını öğreniyorum